PROGRAM BİLDİRİLERİ

Uçak Ağırlık Merkezi Kontrolünün Yakıt Sistemi ile Sağlanması
Yunus Suat – Tusaş
Uçaklarda yakıt sisteminin birincil görevi yakıtı güvenli bir şekilde depolayıp motorları her koşulda beslemektir. Birçok hava aracında yakıt sistemi birincil göreve ek olarak uçak ağırlık merkezi kontrolünün sağlanması fonksiyonunu da yerine getirmektedir. Uçaklarda birden fazla yakıt tankı mevcuttur. Uçağın görevi esnasında ağırlık merkezinin istenilen limitler içerisinde kalmasını sağlamak amacıyla tanklar arasında yakıt transferi gerçekleşir. Bu işlem sistemde bulunan pompalar, valfler ve sensörler vasıtasıyla olmaktadır. Bu çalışma kapsamında kanatlarda gövdede ve kuyrukta olmak üzere toplam yedi tane yakıt tankı bulunan uzun menzilli bir yolcu uçağının uçuş profili süresince ağırlık merkezi kontrolünün yakıt sistemiyle sağlanmasının Amesim benzetim programı kullanılarak modellenmesi ve benzetim sonuçlarının değerlendirilmesi sunulmaktadır.
Kazıcı Yükleyici Makinelerde Hidrolik Kar Rotatifi Uygulaması
Ali Zop, Fatma Öz, Ferhan Fıçıcı – Hidromek
İlyas Genç – NSK Otomotiv
Bu çalışmada, kar rotatifi ataşmanları üzerine bir araştırma yapılarak kazıcı yükleyici makine ile çalışabilmesi için isterler incelenmiştir. Gerekli mühendislik hesaplamaları yapılmış ve hidrolik komponentler seçilerek hidrolik sistem tasarımı gerçekleştirilmiştir. Creo Parametric programı CAD modülü kullanılarak hidrolik sistem modellemesi gerçekleştirilmiştir. Kar rotatifi ataşmanı prototip çalışması yapılarak saha denemeleri gerçekleştirilmiş ilgili hidrolik sistem gereksinimleri optimize edilmiştir. Bu çalışma sonucunda kar rotatifi ataşmanının kavramsal tasarımları tamamlanmış ve kazıcı yükleyici makinelere adaptasyonu gerçekleştirilmiştir. Saha uygulamaları ve testleri yapılmıştır.
Hava Aracı Hidrolik Rezervuarı Piston Sürtünme Davranışının Pompa Emiş Basıncı Üzerine Etkisinin Benzetim Araçları ile Değerlendirilmesi
Ayşe Dilek Özkan – Tusaş
Bazı hava araçlarında, hidrolik güç aktarma sistemleri ağırlık kazancı amacıyla tercih edilmektedir. Bu hidrolik güç sistemleri, motordan aldığı mekanik gücü pompa aracılığı ile akışkan gücüne dönüştürmektir. Pompa çıkışından sonra borulama, filtre ve valf grupları aracılığı ile bu güç hidrolik eyleyicilere iletilmektedir. Depolama amacı ile kullanılan rezervuarlar, bilinen rezervuarlardan farklı olarak, sürekli basınç altında tutulan “bootstrap” tipi rezervuarlardır. Bu rezervuarlarda bulunan hareketli piston mekanizması, sistemden çekilen yüksek basınçlı hat ile uçuş profili boyunca farklı manevralarda basıncın korunmasını sağlamak üzere tasarlanmıştır. Sızdırmazlığın önem arz ettiği rezervuarlarda kullanılan, dinamik conta sürtünme davranışı, bu çalışma kapsamında ele alınmıştır. AMESIM benzetim aracı yardımı ile oluşturulan bir boyutlu fiziksel ve matematiksel hidrolik sistem benzetim modelleri kullanılarak, çeşitli sürtünme modelleri ve parametrelerinin pompa emiş basıncı üzerine etkileri değerlendirilmiştir.
Hareketli Mıknatıslı Tip Bir Doğrusal Kompresörün Modellenmesi ve Çalışma Karakteristiklerinin Belirlenmesi
Mustafa Melih Doğan, Serhan Küçüka – Dokuz Eylül Üniversitesi
Barış Oğuz Gürses – Ege Üniversitesi

Bu çalışmada hareketli mıknatıslı bir doğrusal kompresör topaklanmış parametre yaklaşımı ile modellenmiştir. Doğrusal kompresör modeli elektriksel ve mekanik yapılardan oluşan elektromekanik bir sistemdir. Sistemdeki sızıntı kayıpları, motor bakır kayıpları ve viskoz sürtünme etkileri modele dâhil edilirken, ısı kayıpları göz önüne alınmamıştır. Sistemde sıkıştırılan akışkan hava olup ideal gaz alınmış ve durum değişimi izentropik kabul edilmiştir.

Kompresör pistonu hareketi, gaz basıncı, mekanik yay, viskoz sürtünme ve elektromanyetik kuvvetlere bağlıdır. Sıkıştırma sırasında, basınç belirli bir değere ulaşınca tahliye valfi açılmakta ve basınçlı hava sabit basınç altında dışarı atılmaktadır. Pistonun geri dönüşü sırasında ise basıncın emme basıncına düşmesi ile birlikte emme valfi açılarak sabit basınç altında hava girişi olmaktadır. Çalışmada emiş havası basıncı 100 kPa,  sıcaklığı 300 K seçilmiştir. Tahliye basınçları ise sırası ile 300 kPa ve 500 kPa olarak alınmıştır.

Yapılan benzetim çalışmalarında sisteme farklı frekanslarda ve genliklerde besleme gerilimi verilerek pistonun dinamik davranışı farklı basınç oranları altında incelenmiştir. Sıkıştırmanın izentropik olduğu varsayılarak motora verilen güç, kompresör çıkışındaki mekanik güç, elektriksel motor verimi, motorun çektiği akım, kompresöre etkiyen manyetik kuvvet, gaz emme debisi, gaz emme hacimsel verimi, piston strok uzunluğu hesaplanmış ve çalışma parametrelerinin bu değişkenlere olan etkisi incelenmiştir. Sonuçlar, rezonans frekansının çalışma şartlarına bağlı olarak değiştiğini ve rezonans durumu dışındaki çalışmalarda kompresör performansının süratle azaldığını göstermektedir.

Hidrolik Çabuk Bağlantı Ekipmanları (Hydraulic Quick Couplings/Quick Kaplin), Kullanım Amaçları, Kullanım Alanları ve Seçim Kriterleri
Feridun Karakuş – Akgül Kalıp
Güzide Karakuş – Necmettin Erbakan Üniversitesi
Hidrolik çabuk bağlantı ekipmanları uluslararası pazarda quick couplings, Türkiye’de quick kaplin olarak adlandırılmaktadır. Quick kaplinler iş makinelerinden tarım makinelerine, enjeksiyon makinelerinden havacılığa ve elektronik ekipmanların soğutulmasının gerektiği iş kollarına kadar farklı birçok sektörde kullanım alanına sahip bağlantı elemanlarıdır. En önemli avantajları; çevresel olumsuz etkileri azaltmak, kullanım kolaylığı, zaman ve iş gücünden tasarruf, yağ kaçağı kayıplarını azaltmak, iş kazası riskini azaltmak ve verimliliği arttırmak olan bu ekipmanlar değişen ve gelişen teknoloji ile birlikte kendine yeni kullanım alanları da bulmaktadır. Uygulamada sürekli gelişim gösteren quick kaplinler ile ilgili literatürde henüz yeterli çalışma bulunmamakta olup bu çalışmanın amacı konu ile ilgili eksikliğin giderilmesine katkı sunmaktır. Çalışma kapsamında quick kaplinlerin kullanım amaçları ve kullanım alanları tanımlanmıştır. Doğru quick kaplin seçiminin uygulayıcı için önemi vurgulanarak seçiminde nelere dikkat edilmesi gerektiği belirlenmiştir.
Nokta Dönüşlü İş Makinalarında Tarım Ekipmanların Kullanılmasına Yönelik Hidrolik Çözümler
Mehmet Emre Köse, Fatma Öz, Ferhan Fıçıcı – Hidromek
İlyas Genç – NSK Otomotiv

Kazıcı yükleyici iş makinaları, birçok alanda kullanılabildikleri gibi tarım alanında da kullanma potansiyeli yüksek makinalardır. Kazıcı yükleyici iş makinalarında kullanılabilecek farklı ataşmanlar, onu çiftliklerde, tarlalarda ve pek çok tarım alanında kullanışlı bir makine haline getirecektir. Bu sayede saman çekmek, toprağı sürmek, malzeme taşımak, çit yapmak ve çukur kazmak tek bir makine ile yapılabilir. Arkadaki kazma kolu ve öndeki yükleyici ile bu makineler sadece yeni bahçeleri, temelleri ve havuzları kazmakla kalmaz, aynı zamanda bir zirai projesinde malzeme taşımaya ve bitki, ağaç ve kayaları ileri geri taşımaya da yardımcı olabilir.

Hidromek olarak üzerinde çalıştığımız proje ile birlikte zirai ve çiftlik işlerinde birçok makina kullanma ihtiyacını ve sorununu ortadan kaldırmak hedeflenmektedir. Birden fazla makine satın alma veya kiralama zorunda kalmak, bu işlerle uğraşanlar için oldukça zor ve maliyetlidir. Bu nedenle amaç; mini kazıcı yükleyici makinelerde gerçekleştirdiğimiz proje ile, zirai işler için çok amaçlı bir kullanım sunmaktır.

Yenilikçi ve farklı bir şasi tasarımı ve bu tasarıma uygun hidrolik çözümlerle, makinenin ön veya arka bölümlerine ya da her ikisine aynı anda takılabilen adaptörlerle, çiftçilerin kendi traktörlerinde kullandıkları ataşmanları ve makineleri direkt olarak mini kazıcı yükleyici makinelerde kullanabilecektir. Çiftçilerin alışık olduğu ve kullanılan zirai makinelerin bağlantıları için üç nokta bağlantı sistemi mini kazıcı yükleyici makinelerle birleştirilmiş ve hidrolik ekipmanlarla hareket ve güç dengesi sağlanmıştır. Projede seçmiş olduğumuz mini kazıcı yükleyicinin paletli modeli zirai alanlardaki engebeli arazilerde sorunsuz hareket kabiliyeti sağlamış oldu. Bu proje ile iş makinesi ve traktör ihtiyacı tek makine üzerinde eksiksiz olarak buluştu.

Bu çalışmada zirai ekipmanlar üzerine araştırmalar yaparak paletli mini kazıcı yükleyici makine ile çalışabilmesi için araştırmalar yapılmıştır. Gerekli tüm mühendislik hesaplamaları yapılmış bu hesaplar doğrultusunda hidrolik ekipmanlar seçilmiş ve tasarımı yapılmıştır. Tasarım sonrası prototip çalışması yapılarak ekipmanlar makine üzerinde denenmiştir.

Elekronik Flow Share
İdris Yalçınkaya – Mert Teknik
Güç tüketiminin sınırlı olması, mevcut pompa debisinin yeterli olmaması gibi sebepler hidrolik sistemlerde arzu edilen birden fazla fonksiyonun aynı anda gerçekleşmesini engelleyebilir. Durum böyle iken mevcut debi sistemdeki örneğin ilk valfi beslemeye yeterken, operatörün ikinci bir hareketi devreye almasıyla, mevcut debi artık iki valfi birden beslemeye yetemeyebilir. Bu tür durumlarda Hidrolik akışkan doğası gereği düşük dirençle karşılaştığı yere akacaktır. Ve belki de operatörün ilk devre soktuğu valften sıfır debi geçecektir. Yani operatör ikinci hareketi devreye aldığı için birinci valfin hareketi duracak ve istenmeyen durum ortaya çıkacaktır. Farklı sistemler için valf sayıları artabilir. Örneğin mevcut debi 1. ve 2. valfe yetiyor iken 3. 4. 5. 6. valflerin hep birlikte veya çeşitli kombinasyonlar ile devre girmesi halinde yeterli gelmeyebilir. İşbu bildiri, mevcut debinin yeterli olmadığı hallerde çoklu hareketin yapılmasına olanak sağlayan elektronik akış paylaştırma ile ilgilidir.
Vakum Otomasyonunda Pnömatik Vakum Ejektörleri ve Temassız Tutucu Teknolojisi
Cenan Pekdemir – SMC Turkey Otomasyon
Endüstriyel otomasyon alanında vakum sistemleri önemli bir yere sahiptir. Makinalarda vakum farklı amaçlar için kullanılabilir. Bunlar; iş parçalarının bir noktadan diğer noktaya transferi ve ürün tutma -bırakma uygulamalarının yanında vakumla şekil verme, vakumla kaçak testleri düşünülebilir. Bu gibi uygulamalarda vakumu oluşturmak için elektrikli vakum pompaları ve blowerların yanında, ventüri prensibi sayesinde basınçlı havayla vakum oluşturabilen vakum üreteçleri kullanılmaktadır. Vakum üreteçlerine ek olarak sistemi tamamlayan en önemli bileşen  taşınacak iş parçasına temas ederek vakum sızdırmazlığını sağlayan vakum vantuzlarıdır. Ancak yüksek geçirgenlilkli iş parçalarında yada vantuzun vakum sızdırmazlığını sağlayamadığı iş parçaları için bernolli ve siklon prensibiyle çalışan tutucular kullanılır. Bu yazıda vakumlu taşıma sistemlerinin mantığı, vakum üreteçlerinin çalışma prensibi ve temazsız tutucuların çalışma prensibi ile uygulama alanlarından bahsedilecektir.
Pnömatik İş Elemanları ve Tutucuların Dünden Bugüne Gelişimi ve Servo Kontrol ile Entegrasyonu
Mehmet Kasablar – Hid-Tek

Pnömatik iş elemanları ve tutucular, sitemlerde iş parçasını tutmak, taşımak, kaldırmak, sıkıştırmak vb gibi birçok amaçla kullanılan elemanlardır. Otomotiv, gıda, paketleme ve ambalaj, seramik, ağaç işleme vb gibi endüstrinin hemen hemen her alanında kullanılan bu iş elemanları sanayi devrimleri ile sürekli gelişerek her zaman ihtiyaçları karşılamaya çalışmıştır. 19. yy’da basınçlı havanın endüstride uygulanması başlayarak 20.yy’da modern pnömatik silindirler ile sistemlerde yaygınlaşması sağlanmıştır. 21.yy günümüz teknolojisinde artık kalite, süreklilik, hassasiyet, ve haberleşme ile birden fazla sistemlerin birbiri ile entegre çalışması beklenmektedir. Bu beklentiler sanayiyi otonom sistemlerin olduğu endüstri 4.0 dönemine götürmüştür.

Hava sıkışabilen, sıcaklıkla genleşebilen karakteristik özelliğe sahip olduğu için iş elemanlarında  konumlama hassasiyetini bazen karşılayamamaktadır. Bu sebeple iş elemanı ve tutucularda konumlama hassasiyetini, hız, kuvvet kontrolünü sağlamak amacı ile servo-step motor kontrollü elektrikli sistemler geliştirilmiştir. Elektrikli silindir ve tutucular entegre haberleşme modüllerine sahip ekipmanlar olduğundan sistemlerin birbirleri ile kontrolleri ve sekron çalışmalarını sağlamıştır.

Ayrıca elektrikli tutucu sistemleri için arge sürecinden sonra üniversiteler ile birlikte yapılan özel yazılım, matematiksel model, analiz programları ve test yöntemleri ile sistemin sağlaması yapılmıştır.

Pnömatik Sistemlerde Enerji Tasarrufu Çözümleri
Efekan Şeşen – SMC Turkey Otomasyon
Bu çalışmada, basınçlı havanın makinalardaki verimsiz kullanımından kaynaklı oluşturacağı maliyetlerden ve bu noktada enerji verimliliğine yönelik çözüm ve örneklerden bahsedilmiştir. Hava kaçaklarının nedenleri, sonuçları ve takibinin öneminden bahsedilmekle kalmayıp aynı zamanda silindir ve üfleme uygulamalarında enerji verimliliğine yönelik önerilerden ve optimum basınçta çalışmanın öneminden bahsedilmiştir. Örnekler genel olarak, konvansiyonel ürünlerin enerji verimli yöntem veya ürünlerle değiştirilmesi durumunda ne kadar tasarruf sağlatacağı konusunda bilgi vermektedir.
Endüstriyel Yağda Sudan Arındırma ve Vernikleşme Giderme Teknolojisi
Sabri Ertan Kurt – Toros Filtrasyon Teknolojileri
Bu çalışmada, endüstriyel yağ kullanılan sistemlerde yağda meydana gelen su kaynaklı bozulmaları iyileştirme yöntemleri ve vernikleşme yaşanan sistemlerde uygulanabilen kurtarıcı teknolojiler özetlenmektedir. Sektörden ve çalışma alanlarından bağımsız olarak, su etkisiyle yıkıma uğramış olan endüstriyel yağların, kullanılabilirliğinin devam ettirilebilmesi ve ömrünün uzatılabilmesi için uygulanabilecek çözümler, farklı uygulama örnekleriyle bu çalışma kapsamında sunulmaktadır. Oksidasyon neticesinde sistemlerde meydana gelen vernikleşmenin ortaya çıkarttığı milyonlarca liralık bütçesel kayba, hem bakım, hem işletme, hem de imalat kaybına yol açtığı günümüzde, vernikleşmeyi anlamak, riski öngörerek harekete geçmek ve olası kayıpları engelleyebilmek adına gerçekleştirilebilecek çalışma ve bu amaçla kullanılabilecek teknolojiler de detayları ve farklarıyla betimlenmiştir. Tüm bu anlatımlar dahilinde, paylaşılan veriler olabildiğince kapsayıcı ve uygulama farkları detaylandırılmış şekilde sunulmuştur. Nihai amaç, hem sektörlerin bu sebeplerden dolayı olası zarar ve kayıplarını en düşük seviyeye indirebilmek, hem de çevre güvenliği başta olmak üzere yeryüzü kaynaklarının daha verimli kullanılmasının sağlanabilmesidir.
Petrol ve Gaz Endüstrisi İçin Hidrolik Sistem Çözümleri
Onur Eken – Bosch Rexroth

Enerji modern yaşamın en önemli gereksinimlerinden biridir. Tartışmasız bir şekilde, dünya enerji ve tüm endüstri sektörlerinin başında Petrol ve Gaz Endüstrisi gelmektedir. Arama, üretim, taşıma, rafinaj, pazarlama gibi safhaları ve kolları olan Petrol endüstrisi için, zorlu çalışma ortamlarında yerden bağımsız olarak üretimi optimize ve verimliliği arttırmaya yardımcı olan ve günden güne güvenilir bir şekilde çalışmaya devam eden hidrolik ekipmanlar’a ve çözümlere ihtiyaç vardır.

Bildirinin içeriğinde bu ekipman ve çözümleri, hidrolik devre şemaları ile birlikte analiz edilerek değerlendirilecektir.

Rüzgar Türbini Hidrolik Sistemleri
Ömer Emanet – Mert Teknik
Günümüzde kullanılan yenilenebilir enerji kaynaklarından rüzgar enerjisi ; tükenmeyen, temiz, güvenilir ve bunların yanında sağlayacağı kazanç ile yenilenebilir olması temel alındığında düşük maliyetli bir enerji kaynağıdır. Bu çalışmada, rüzgar enerji santrallerinde kullanılan hidrolik sistemlerden bahsederken, bununla birlikte rüzgar enerjisinin dünya ve ülkemizdeki durumu analiz edilecektir. Bu çalışma, hidroliğin var olduğu bir sistemi, hidrolik mühendisliği açısından incelemenin yanı sıra diğer yandan bir farkındalık yaratma projesidir.
Hava Aracında Bulunan İniş Takımı Açma-Kapama Altsisteminin Düşük Sıcaklıktaki Performansının Benzetim Aracı ile İncelenmesi
Ersin Sirkeci – Tusaş

Bir hava aracında, eyleyiciler genel olarak hidrolik güç sistemleri yardımıyla çalışmaktadır. Özellikle iniş takımlarının açılmasını ve kapanmasını sağlayan eyleyiciler de bir hidrolik altsistem sayesinde çalışmaktadır. Bu çalışmada bu hidrolik altsistemin Amesim benzetim aracıyla bir boyutlu termal hidrolik benzetim modeli oluşturulmuştur. Bu model temel olarak; eyleyiciler, yön kontrol valfleri, akış kısıcılar, çek valfler ve boru hatlarından oluşmaktadır.

Hava aracındaki hidrolik güç sistemi yardımıyla çalışan diğer eyleyicilerin aksine, iniş takımları uçuş fazı göz önünde bulundurulduğunda dar bir zaman aralığında kullanılmaktadır. Bu durum, iniş takımı altsisteminin uçuş fazındaki çevresel şartlardan dolayı düşük sıcaklıkta kalmasına neden olur. Diğer yandan, hava aracındaki diğer eyleyicilerin sık kullanılması, hidrolik akışkanın yüksek sıcaklıklarda seyretmesine neden olur. Bu modelde, düşük sıcaklıktaki iniş takımı altsisteminin açılma ve kapanma esnasında kullanılacak olan yüksek sıcaklıktaki hidrolik akışkan ile etkileşimi ve bunun sonucunda iniş takımı açma – kapama hidrolik altsisteminin performansı incelenmiştir.

Konvansiyonel Yapıya Sahip Lastikli Yükleyici Makinenin Elektrifikasyonu ve Seri Hibrit Topolojisine Sahip Makine Mimari Yapısının Tasarımı
Mustafa Karahan, Ferhan Fıçıcı – Hidromek

Bu çalışma kapsamında konvansiyonel tork çeviriciye sahip güç aktarım paketi ve hidrolik sistem pompaları içten yanmalı motor volanından tahrik edilen lastikli yükleyicinin elektrifikasyonu, güç aktarım paketi çekiş kuvveti ve ana hidrolik sistem gereksinin hesaplarının yapılması, elektrik motoru ile sürülen şanzımanın, hidrolik pompaların ve enerji depolama aygıtı süper kapasitörlerinin makineye entegrasyonu anlatılmaktadır.

Lastikli yükleyici makinelerde kullanılan tork çeviriciler (hidro-dinamik kavrama) yaklaşık %70 verimlilikte çalışmaktadır. Motor volanından alınan enerjinin yaklaşık %30’ u faydalı işe dönüştürülmeden şanzıman yağ soğutucusu ile atmosfere ısı olarak atılmaktadır.  Hibrit makinede tork çeviricili bir şanzımana ihtiyaç kalmamaktadır. Elektrik motorları şanzımanı direkt olarak tahrik edebilmektedir. Konvansiyonel makinelerde, dizel motor sürekli değişen ve verimliliğinin düşük olduğu yüksek hızlarda çalışmak durumundadır. Hibrit makinede dizel motor daha stabil ve verimliliğin en yüksek olduğu hız aralığında çalışabilmektedir.  Aynı kaynaktan (dizel motordan) iki farklı kullanıcının (güç aktarım paketi ve hidrolik sistem pompalarının) sürülmesi makine genel verimliğini ayrıca düşürmektedir. Hibrit makinede iki ayrı kullanıcı (güç aktarım paketi ve hidrolik sistem pompaları), birbirinden bağımsız elektrik motorları tarafından sürülebilecek ve böylece sistemin daha verimli çalışması sağlanacaktır. Tipik lastikli yükleyici çalışma koşullarında fren sistemi sık sık ve yoğun olarak kullanılması gerekmektedir. Frenleme esnasında aracın kinetik enerjisi ısıya dönüşerek atmosfere atılmaktadır. Hibrit yükleyici makinede fren sisteminden geri kazanılan enerji süper kapasitörlerde depolanarak tekrar faydalı işe dönüşmek üzere sistemde kullanılabilecektir. Bu çalışmada makinenin üretkenliğinden ödün vermeksizin, çok daha yüksek verimliliğe, düşük yakıt tüketimine, emisyon ve gürültü seviyesine sahip hibrit lastikli yükleyici makine tasarımı amaçlanmıştır.

Hidrolik Valflerin Aktüatör Teknolojisi
Arda Tanikyan – Mert Teknik
Günümüzde hidrolik ile elektrik artık iç içe geçmiş bulunmaktadır. Bu bildiride genel hatlarıyla hidrolik valflere bağlanan elektro hidrolik aktüatörlerin çalışma prensipleri ve teknolojilerinden bahsedilecektir. Elektrohidrolik aktüatörlü sistemlerde maksimum verim alabilmek için gerekli ön koşullar değerlendirilecektir. Detaylı tanımdan sonra Danfoss elektrohidrolik aktüatörlerin çeşitleri, haberleşme ve kontrol metotları incelenecektir. Bildiri sonunda genel hatlarıyla elektrohidrolik aktüatorler ve kontrol metotlarıyla ilgili kapsamlı bir bilgi verilmesi hedeflenmektedir.
Elektro-Pnömatik Kontrollü Dizaltı Protezi Tasarımı ve Simülasyonu
Erol Uyar – Ege Üniversitesi
Mehmet Sergen Çatal – İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü
Bu çalışmada, bir dizaltı protezinin elektro-pnömatik kontrol tasarımı, prototip testi ve simülasyonu ele alınmıştır. Kazalar ve diyabet hastalığı gibi nedenlerden maalesef birçok kişinin ayak ampütasyonu gerekli olmakta ve çoğunlukla da diz altından gerçekleştirilmektedir. Çift ayakla (bipedal) yürüme dinamiği belli olan bir insanın bilek, diz ve kalça hareketleri arasındaki senkron ilişkiden yaralanılarak kalçası sağlam olan kişinin kalça hareketlerine bağlı olarak diz hareketi türetilebilmektedir. Bu çalışmada önce bipedal yürüme sırasında özellikle kalça ve diz sinyalleri arasındaki çapraz korelasyon ilişkisi incelenerek kalçaya bağlı referans diz hareketi sinyali üretilmiş ve buna bağlı olarak dizin hareketi geri beslemeli bir kontrol devresi ile sağlanmıştır. Üretilen Referans diz sinyali ile geri beslenen sinyal  mikroişlemciye yüklenerek oluşturulan hataya bağlı oransal bir valfin kumanda ettiği döner silindire bağlı olan diz protezi hareket ettirilmiştir.Prototip tasarımı başarı ile gerçekleştirilen kontrol tasarımının MATLAB ile simülasyonu papılarak sonuçlar karşılaştırılmıştır.
Kompozit Yataklama Elemanlarının Analiz Programları ile Simülasyonu ve Optimizasyonu
Yoncagül Çelik Erez, Cem Tanyeri – Kastaş

Hidrolik ve pnömatik sistemlerin uzun süre sorunsuz çalışmalarında önemli etkisi bulunan yataklama elemanları, silindir eksenine dik gelen kuvvetleri karşılamakta ve metal metale teması engellemek için kullanılmaktadırlar. Kompozit malzemeler, yataklama elemanlarında en sık kullanılan malzemelerden olup fiber yönelimleri, takviye malzeme oranları gibi farklı parametreler ürünün kalitesini ve dayanımını büyük oranda etkilemektedir.

Bu çalışmada, Digimat, Moldex3D ve MSC Marc programları kullanılarak kompozit yataklama elemanlarının malzemeden ürüne geçiş aşamalarının sonlu elemanlar yöntemi ile analiz edilmesi ve doğrulama çalışmaları yapılması amaçlanmıştır. Kompozit malzeme modellenmesinde kullanılan Digimat, plastik enjeksiyon üretiminin simüle edilmesinde kullanılan Moldex3D ve son ürüne yönelik MSC Marc ile nonlineer analiz çalışmaları yürütülmüştür. Yapılan analizlerin sonuçları, Moldex3D programında ürünün dolum durumu, çekinti değeri ve yarattığı basınç değeri olarak değerlendirilmektedir. Moldex3D programından aktarılan fiber yönelimleri Digimat programında işlenerek malzeme modellenmiş ve oluşturulan malzeme modeli Marc programına aktarılıp nonlineer analizi yapılarak sonuçlar karşılaştırmalı olarak incelenip tasarım optimizasyonu yapılmıştır.

Lojik Valfler
Faruk Kartal – Modül Modern Eğitim Teknolojileri

Kartuş valf olarak adlandırılan valfler, kapaklı kartuş ve vidalı kartuş valf olarak iki gruba ayrılır. Ülkemizde kapaklı kartuş valfler, lojik valf olarak tanımlanmaktadır.

Lojik valfler, yüksek debi geçirgenliği, sızdırmazlık oranlarının yüksek olması, esnek yapıları nedeniyle birçok uygulamada karşımıza çıkmaktadır. Konu ile ilgili yeterli kaynak olmaması gerekli bilgilere ulaşmamızı zorlaştırmaktadır. Makine tasarımcıları, bakım mühendisleri ve bakım teknisyenleri için çalışma sistemleri, kullanımı ve uygulamada dikkat edilecek teknikler bu açıdan önemlidir.

Bu valflerin yapısı basit olmasına rağmen blok içinde kullanılması ve karmaşık blok yapıları nedeniyle anlaşılırlığı zorlaştırır.

Yeni Toz Keçesi Test Cihazının Tasarımı ve Toz Keçesi Performansının Doğrulanması
Cem Tanyeri, Seçkin Semiz – Kastaş
Uygulamalarda toz keçesi seçimine dikkat edilmese de hidrolik veya pnömatik sistemi dış ortamdan izole eden sistemin en önemli unsurlarından biridir. Hidrolik ve pnömatik sistemlerdeki kontaminasyon, silindirin metal parçalarına, sızdırmazlık elemanlarına ve sistemin diğer tüm bileşenlerine önemli ölçüde zarar verebilir. Sektörde sık kullanılan toz keçelerinin sızdırmazlık performans testlerini gerçekleştirmek için yeni bir test cihazı geliştirmesinin nedeni budur. Bu makale, toz keçesi üzerindeki çevresel etkilere göre test cihaz ve ekipmanlarının tasarımına ve performans analizine genel teknik bir bakış sağlar.
Şehir İçi Mini Ekskavatör Hidrolik Sistemlerinde Elektrifikasyon Uygulaması
Ahmet Kandeniz – Parker Hareket ve Kontrol Sistemleri
Bu çalışmada, elektrikli ve konvensiyonel ekskavatör projeleri mukayesesi ile elektrikli ekskavatörün ortaya koyduğu avantajlar ve dezavantajlar, elektrikli ekskavatörün modern konsept tasarımı üzerinden ele alınmıştır. Her iki konsept arasındaki farklılıklar, ilgili mobil iş makinesinin egzoz gazı ve gürültü emisyonu, enerji verimliliği, ilk yatırım ve işletme maliyetleri gibi farklı perspektiflerden ele alınıp değerlendirilmiştir. Mukayese esnasında kullanılan bilgiler sektöründe öncü makine imalatçılarından temin edilmiştir. Bu çalışma sonuçlarına bağlı olarak, elektrikli ekskavatörlerin hava ve gürültü kirliliğini azaltma, yüksek verimlilikle çalışmaya bağlı olarak enerji tasarrufu sağlama gibi kayda değer avantajları ile yakın bir gelecekte konvensiyonel sistemleri geri planda bırakabileceği vurgulanmıştır.
Sürdürülebilirlik ve Pnömatikte Enerji Verimliliği Amaçlı Yapay Zekâ (AI) Uygulaması
Fikret Kemal Akyüz, Çiğdem Gündoğan Türker – Festo

İşletmeler için ekoloji ve ekonomi artık karşıt hedefler değildir. Aksine, bu iki güç arasındaki etkileşimi iklim koruma önlemleri şeklinde yönetmek, işletmelerin temel görevlerinden biri haline gelmiştir. Otomatik endüstriyel süreçlerin sayısı dünya çapında artmaya devam ederken, otomasyon teknolojisi, verimlilik önlemleri söz konusu olduğunda büyük potansiyele sahip bir sektördür. Dijitalleşme ve Yapay Zekâ (AI) bu çalışmaları desteklemekte ve hızlandırmaktadır.

Pnömatik Enerji, verimlilik önlemleri kapsamında önemli bir role sahiptir. Dijital ortamda Pnömatik enerjiyi izlemek, anormallik tespiti ve kayıpların belirlenmesi popüler hale gelmektedir. Buna ilave olarak konunun tamamına sürdürülebilirlik kapsamında bütünsel yaklaşmak oldukça önemlidir. Festo için temel bileşenler “Enerji Verimliliğini destekleyen ürünler kullanmak”, “Doğru tasarım ve boyutlandırma”, “Enerji verimliliği servisleri” ve “Eğitim ve danışmanlıktır”.

Bu bildiride; pnömatik sistemlerde, bakım, kalite ve enerji verimliliği gibi konularda yapay zekâ uygulaması ile sürdürülebilirliği destekleyen efektif bir çözüm örneği sunulmaktadır.

Yağ Enjekteli Vidalı Kompresörlerde Pnömatik Yağ Giriş Hattının Enerji Verimliliğine Etkisi
Buğrahan Bahadır, Batur Abalıoğlu – Dalgakıran Kompresör

Yağlı vidalı kompresörlerde vida bloğuna giden yağ debisinin makine performansına önemli ölçüde etkisi vardır. Bu çalışmada pnömatik hortum çapları değiştirilerek vida bloğuna geri dönüş yapan yağ debilerinin değişimleri ve bu değişimlerin makine performansına etkisi testlerde incelenmiştir. Testler sırasında pnömatik hortum çapının, kompresörün farklı çalışma basınçlarında ve motor devirlerinde performans değerlerine etkisi de gözlemlenmiştir.

Elde edilen test sonuçlarında çalışmanın gerçekleştirildiği kompresör için performans, enerji verimliliği ve enerji maliyeti kıyaslamaları yapılıp optimum pnömatik hortum çapına karar verilmiştir.

Pnömatikte Piezo Teknolojisi
Levent Kumyol – Festo

Piezo teknolojisi, elektrik enerjisi ve hareket enerjisi arasında geçiş imkanı sağlaması sayesinde çok sayıda sektörde kullanılmaya başlanmıştır. Bu teknolojinin kullanışlı özellikleri farklı alanlarda gerçekleştirilen AR-GE çalışmaları ile geliştirilerek verimliliği ve tedarik edilebilirliği önemli ölçüde artmıştır. Günümüzde sürdürülebilirlik ve dijitalleşmenin tüm üretim süreçlerinde kaçınılmaz olması nedeniyle piezo teknolojisinin kullanıldığı sektörlerdeki stratejik önemi artar.

Bu bildiride piezoelektrik etkinin ne olduğu, hangi cihazlarda ve sektörlerde etkin olarak kullanıldığı açıklandıktan sonra özellikle otomasyon sektörünün vazgeçilmez unsurlarından olan pnömatik elemanlarda nasıl kullanıldığı ve sağladığı avantajlar aktarılacaktır.

Muharip Uçaklarda Farklı Değişken Deplasmanlı Pistonlu Pompa Tiplerinin Güç Tüketimine Etkisinin İncelenmesi
Alper Bulut – TUSAŞ
Ömer Keleş – TEİ

Bu çalışmanın amacı, muharip uçaklara uygun hidrolik sistem ile hidrolik pompa tasarlanması ve hidrolik sistemlerde kullanılan pistonlu pompaların güç tüketiminin incelenip buna bağlı olarak bir pistonlu pompa tipinin seçilmesidir. İki farklı değişken deplasmanlı eksenel pistonlu pompa tipi incelenmiştir.

Bunlar; basınç kompanzasyonlu pompa ve çift basınçlı pompa olarak adlandırılabilir. Literatürden elde edilen uçuş evrelerinin farklı yük ve debi gereksinimleri, pompaların tasarımında girdi olarak kullanılmıştır. Pompa tiplerinin AMESIM programı ile modellemesi yapılmıştır. Yine AMESIM programı ile bir hidrolik sistem modellenmiştir. Bu sistemin iki farklı pompa tipi ile simülasyonu yapılıp performansı ve güç tüketimi incelenmiştir. Aynı zamanda elde edilen verilerin doğrulanması amacıyla seçilen bir pompa tipi ile test yapılıp sonuçlar simülasyon ile karşılaştırılmıştır.

Mobil Hidrolikte CANBUS, (CANOPEN & CANJ1939)
Kerim Karagözler, Furkan Yeşil, Süleyman Canan – Elfatek Elektronik
Bu çalışmada mobil hidrolik sistemlerde, canbus kullanımın getirdiği avantajlar, saha uygulamalarında dikkat edilmesi gereken hususlar ele alınmıştır. Özellikle, mobil oransal yön kontrol valflerindeki, canbus aktüatör kullanımı üzerinde inceleme yapılmıştır. Mobil hidrolik valf teknolojilerinin şu anki durumu yakın gelecekte nereye yöneleceği hakkında bilgilendirme yapılmıştır. Canbus alt yapısına sahip mobil hidrolik valflerin sensör, kontroller, vb. çevre birimler ile olan etkileşimi hakkında bilgilendirme yapılmıştır.
Gemi Dizel Motorlarının Bakım İşlemlerinde Hidrolik Gücün Kullanılması Üzerine Bir Çalışma
Murat Yapıcı – Galatasaray Üniversitesi Denizcilik MYO

Gemi dizel motorları birçok hareketli ve sabit parçadan oluşmaktadır. Bu parçaların boyutlarının büyük olması bakım işlemleri esnasında geleneksel araç gereçlerin dışında güç gerektiren aletlere ihtiyaç duyulmasına neden olmaktadır. Özellikle parçaların bakım amacıyla sökülmesi ve takılması için büyük güç gerekmektedir. İhtiyaç duyulan güç hidrolik yağ kullanımı ile giderilmektedir.

Çalışmada gemilerde kullanılan söküm araç gereçlerinin gelişimi ve günümüzde hidrolik güçten nasıl yararlandıkları açıklanmıştır. Sistemin üstünlükleri ve emniyetli çalıştırılması konusunda bilgiye yer verilmiştir.

Hidrolik Sistemlerde Enerji Verimliliği
Eren Uğurlu – Mert Teknik

Hidrolik sistemlerde kullanılan bileşenlerin ve sistem tasarımının gelişmesi ile enerji verimliliği konusu son yıllarda daha fazla önem kazanmıştır. Bu süreçte, sektör işletmeleri müşterilerine avantaj sağlaması bakımından geleneksel tasarıma sahip sistemlerden ziyade enerji tasarrufu sağlayan modern çözümler sunmayı hedeflemekte ve bu sayede geleneksel sistemlerdeki kayıpları minimize etmeyi amaçlamaktadır.

Bu çalışmada istenmeyen güç kayıpları nedeniyle açığa çıkan enerji sarfiyatının çeşitli durumlar için minimize yöntemleri incelenmiştir. Bu durum son kullanıcıya karşılaştığı enerji maliyetlerinde büyük bir avantaj sağlamakla beraber, makine imalatçılarının ve dolayısıyla sektörümüz işletmelerinin de tercih edilmesini sağlayan faktörlerden biridir.

Hidrolik Araç Yürüyüş Sistemlerinde Verimlilik
İ. Onur Çelik – Dana Brevini Türkiye

Verimlilikteki çok küçük iyileşmelerin bile hayati önem kazandığı günümüzde araç yürüyüş sistemleri ile ilgili farklı yaklaşımlar, iyileştirmeler ve optimizasyon çalışmaları artan ivme ile devam etmektedir. Her araç yaptığı işe , ağırlığına, yol ve ortam koşullarına bağlı olarak farklı özellikler taşır.

Yürüyüş sistemlerinin bu özelliklerin yarattığı gereksinimlere cevap verebilmesi önemlidir. Bu bildiride, yol dışı araç yürüyüş sisteminde hidrolik komponentlerin yoğun olarak kullanıldığı sürekli değişken güç aktarma organları ve verimlilikleri ( CVT – Transmission ) incelenecektir.

Hidrolik Yağ Soğutucularının Kullanımında Yapılan Hatalar ve Isıtıcılar
Faruk Kartal – Modül Modern Eğitim Teknolojileri

Hidrolik sistemin verimliliğini ve arıza sıklığını belirleyen en önemli etken, hidrolik akışkanın sıcaklığıdır. Akışkan sıcaklığı aynı zamanda sızdırmazlık elemanları ile hidrolik akışkanların çalışma ömrünü doğrudan, diğer devre elemanlarını da dolaylı olarak etkiler.

Akışkan sıcaklığını ideal çalışma koşullarında tutabilmek için soğutucu ve ısıtıcı adını verdiğimiz düzenekler kullanılır. Soğutucu veya ısıtıcıların seçilmesi ve devre üzerine yerleştirilmesi yeterli çözüm değildir. Öncelikle ısıyı yaratan sorunları tespit edip bunları ortadan kaldırmak gerekir. Eğer bu mümkün değilse ısıtıcı ve soğutucu kullanılır.

Akışkan sıcaklığını değiştiren bu cihazların seçimi ve tank üzerine yerleşimi çok önemlidir. Bu çalışma; devre tasarımında yapılan hatalar ile cihazların seçimi ve kullanımında yapılan hataları ortaya çıkarmak amacıyla yapılmıştır.

Pompanın Değişken Devirli Tahriki ile Hassas Basınç Kontrolünün Yapılması
Özgur Çelikdemir – Hidropar İzmir

Konvansiyonel hidrolik sistemlerde hassas debi, basınç, pozisyon ve kuvvet kontrolü oransal valfler kullanılarak yapılmaktadır. Son yıllarda hidrolik pompa değişken devirli tahrik teknolojileri ile sürülerek ve bu yönde algoritmalar geliştirilerek bu kontrollerin yapılması sağlanmaktadır.

Bu çalışmada pompanın değişken devirli tahriki ile sağlanan basınç kontrolü incelenmiştir. Atölyemizde deneylerin yapılması için tasarlanan hidrolik ünite ve kontrol bloğu düzeneği kullanılarak farklı devir ve orifis çaplarında oluşan basınç parametresi izlenmiş, hedeflenen basınç değerinin sağlanması için gerekli olan pompa devri ile hidrolik sistemde sağlanması gereken sızıntıyı oluşturacak orifis delik çapı arasındaki ilişki incelenmiştir. Aynı hidrolik devre, simülasyon yazılımında oluşturularak sonuçlar karşılaştırılmıştır.

Değişken Deplasmanlı Eksenel Pistonlu Pompalarda Gürültü, Basınç Dalgalanması ve Titreşim Ölçümü ile Bu Parametreleri Etkileyen Kritik Noktaların Tespiti
Erdem Yalçın – Hema Endüstri
Bahar Uymaz – Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi
Hidrolik sistemlerde enerji tasarrufu ve kontrol kolaylığı sebebiyle değişken deplasmanlı pistonlu pompaların sektörde tercih edilirliği her geçen gün artmaktadır. Ayrıca elektrikli araçların ortaya çıkması ve söz konusu araçların gürültü seviyelerinin içten yanmalı motorlu araçlara göre çok daha düşük olması hidrolik sektöründe gürültü seviyelerini çok daha önemli bir parametre haline getirmiştir. Bu bildiride değişken deplasmanlı eksenel pistonlu pompaları basınç dalgalanması (ripple), gürültü ölçümü ve titreşim ölçüm yöntemleri açıklanarak gürültü, titreşim ve basınç dalgalanmasını etkileyen kritik tasarım parametreleri,incelenmiştir.
Hidro-Pnömatik Süspansiyon Test Ünitesinin Tasarımı, İmalatı ve Testleri
Kahraman Küçük – Türk Traktör
Ferhan Fıçıcı – Hidromek
İlyas Genç – NSK Otomotiv
Fatih M. Botsalı – InnoPark Teknoloji Geliştirme Bölgesi
Bu çalışmanın konusu, özellikle yüksek tonajlı iş makinalarında son yıllarda yaygın olarak karşımıza çıkan Hidro-pnömatik Süspansiyon (HPS) sistemidir. Bildiride, ülkemizde ilk kez yerli sermaye ile imalatını gerçekleştirdiğimiz Hidro-pnömatik süspansiyon test ünitesinin özellikleri ve kabiliyetleri anlatılmıştır. Test ünitesi taşıt dinamiğinin en temel yapı taşı olan çeyrek taşıt modelini temel almaktadır. Test ünitesi için farklı kütlelere sahip sistemlerde en uygun süspansiyon sistem parametrelerinin çıkarılmasına yönelik ve parametrik bir altyapı oluşturulmuştur. Sistemin girdileri bir iş makinası üzerinden toplanan yol verileri ile sağlanmış olup, hem yol hem de yol dışı koşullarını temsil edecek yol verileri toplanmıştır. Elde edilen veriler ile simülasyonlar yapılmış ve sistemin sağladığı konfor değişimi incelenmiştir.
Mobil Hidrolik Sistemlerinde Kullanılan Çift Etkili Piston Sızdırmazlık Elemanının Sonlu Elemanlar Metodu ile Geliştirilmesi
Oğulcan Yıldırım, Yoncagül Çelik Erez – Kastaş
İş makinaları, tarım makinaları, forkliftler ve araç üstü gibi mobil hidrolik sistemlerde kullanılan piston sızdırmazlık elemanları şok basınçlara, yüksek sıcaklığa, uygun olmayan çalışma yüzeylerine, uzun stroklara vb. zorlu şartlara maruz kalmaktadırlar. Bu çalışmada söz konusu zorlu şartlarda çalışabilecek çift etkili bir piston sızdırmazlık elemanının tasarlanması, optimizasyonunun gerçekleştirilmesi ve ileri sonlu elemanlar yöntemi ile tasarım ve doğrulama süresinin azaltılması amaçlanmıştır. Bu amaç doğrultusunda piston sızdırmazlık elemanlarının tasarım süreçlerinin aşamaları ve ürün tasarımı süreci detaylandırılmıştır.
Emniyet Uygulamalarında, Uygun Pnömatik Devre Çizimi
Sinan Cem Güney – Festo

Yükselen güvenlik standartları ve 2009 yılının sonunda yürürlüğe giren ISO 13849-1 yeni makine-tesis yönergesi nedeniyle Avrupa ülkelerinde, makineler ve tesisler fiziksel zarara yol açmayacak şekilde tasarlanıp üretilmemektedir. Makinelerde istenen senaryoya göre pnömatik devre istenen performansta hazırlanır. Bunlar;

•    Hız düşürülmesi
•    Basınç değeri düşürülerek kuvvet düşümü sağlanması
•    Hızlı eksoz
•    Silindirlerde yön değişimin sağlanması
•    Hareketin kilitlenmesi ve konumunun korunmasını sağlamak
•    İstenmeyen hareketin önlenmesi

Olduğu gibi, farklı senaryolar tek devrede de bulunabilir. Bundan dolayı aynı pnömatik devresi farklı senaryolar için farklı performans seviyesi gösterebilir. Tüm bu senaryoları, standart pnömatik devre elemanları ile yapmak mümkün.

Kazıcı Yükleyici İş Makinelerinde Koltuk Üstü Joyistik Uygulaması
Emirhan Şahin, Seyfettin Özlü, Fatma Öz, Ferhan Fıçıcı – Hidromek

Bu çalışmada, kazıcı yükleyici iş makinesi kabini içerisinde bulunan ve servis hatlarının (ataşmanların) kontrolünü sağlayan joyistiklerin, kendi ekseninde 180 derece dönebilen operator koltuğu üzerine entegrasyonları değerlendirilmiştir. Değerlendirme, hidrolik ve elektronik sistem tasarımlarının tamamlanması ve bu sistemlerin makineye adaptasyonları sağlanarak yapılmıştır. İş makinelerinde kullanılan pilot hidroliği sistemlerinin genel çalışma prensiplerine bağlı kalınarak koltuk dönüşü ile birlikte gelen farklı servis kanallarını kontrol edebilme ihtiyacının karşılanması ve aynı zamanda gerekli güvenlik önlemlerininde sağlanması hedeflenmiştir.

Deneysel çalışmalar Hidromek firmasının bünyesinde gerçekleştirilmiştir. Çalışmanın genel amacı operatörün konfor bölgeleri ve kumandalara erişimi ile ilgili standartlara uygun olarak ergonomi ve konfor sağlamaktır. Yine bu sistem sayesinde makine kabinleri daha kompakt ve verimli kullanıma uygun hale getirilebilecektir.

Traktörlerde Kullanılan Hidrolik Akışkanın Çalışma Basıncının Düşürülmesinin Yakıt Tasarrufuna Etkisinin Deneysel ve Teorik Analizi
Samet Nak – Hema Endüstri
Traktörlerin hidrolik kaldırıcılarında kullanılan kontrol valfleri, hidrolik kaldırıcıya bağlanan ekipmanları kaldırıp indirmede ve sürüm esnasında istenilen hareketlerin kontrollü bir şekilde yapılmasını sağlamaktadır. Kontrol valfleri, pompadan gönderilen hidrolik akışkanın hidrolik kaldırıcıda bulunan silindir veya silindirlere istenildiği kadar hidrolik akışkan dolmasını, boşaltılmasını veya hapsedilmesini sağlayarak, bu sayede hidrolik kaldırıcının istenilen hareketleri yapması sağlamaktadır. Hidrolik kaldırıcıların istenilen hareketleri yapması kontrol valfi tarafından dengeli, hassas veya sert tepkili olacak şekilde istenebilir. Kontrol valfleri tasarımları gereği sistemde dolaşan hidrolik akışkanda belirli bir basınç kaybına yol açmaktadırlar. Bu basınç kaybı sistemin ihtiyacı olan basınçtan daha yüksek basınç kullanılmasına ve traktörün daha fazla yakıt harcamasına yol açmaktadır. Bu çalışmada, kontrol valflerinde kullanılan hidrolik akışkana yön veren ana sürgünün, mevcut tasarım ve yeni tasarım ana sürgülü modellerin çalışma anında traktörlerin pompasından çektiği gücün azaltılmasına yönelik, deneysel ve teorik olarak analizleri yapılmıştır. Yapılan bu çalışma sonucunda, traktörün tarla sürüm işlemi esnasında yakıt tasarrufu sağlanabileceği deneysel ve teorik analizlerle doğrulanmıştır.
Lastikli Yükleyicilerde Otomatik Güç Kontrolü Sisteminin Kurgusu ve Tasarımı
Mustafa Karahan – Hidromek
Bu çalışmada hidrolik pompalarda güç ve torkun otomatik olarak kontrol edilmesi ve ayarlanması anlatılmaktadır. Birçok hidrolik iş ve inşaat makinelerinde güç ve tork kontrolü farklı yöntemlerle uygulanmaktadır. Operatörler çalışma koşullarına göre güç kontrolünü ve tork limitini manuel olarak bir anahtar veya şalter ile yapabilmekte, farklı çalışma modları seçebilmektedir. Bu çalışmada, güç ve tork kontrolün operatör inisiyatifi ve kabiliyetinden bağımsız, otomatik olarak yüksek verimlilikte yapılması anlatılmaktadır.  Lastikli yükleyici, kazıcı yükleyici vb. makinelerin tipik çalışma koşullarında, güç aktarım paketi ve hidrolik sistem eş zamanlı olarak yüksek güce ihtiyaç duyduğu birçok çalışma modu mevcuttur. Hidrolik sistemin ve güç aktarım paketinin ihtiyaç duyduğu toplam gücü sağlayacak içten yanmalı motorun makineye paket büyüklüğü olarak sığmaması ve maliyetinin yüksek olması gibi sonuçlar güç regülasyonu ihtiyacını ortaya çıkarmaktadır.  Bu çalışma kapsamında kurgulanmış bir güç kontrol algoritması ve yazılımı, sensörler, motor CAN bağlantısından alınan anlık veriler sayesinde yüksek verimlilikte çalışan, çok yönlü bir otomatik hidrolik güç kontrol yönetimi anlatılmaktadır. Lastikli yükleyici makinelerde güç kontrolü ve regülasyonu sayesinde içten yanmalı motoru bayılmaktan (devir kaybından) kurtararak motorun daha verimli çalışması sağlanıyor, yakıt tüketimi düşüyor, aracın üretkenliği ve verimliliği artıyor, güç aktarım organlarına ayrılan güç payı arttığı için hafriyata penetrasyon ve yükleme kabiliyeti iyileşiyor. Güç regülasyonu yapılırken maksimum koparma kuvvetinden kayıp olmuyor ve makinenin performansında düşme olmuyor.
Yüksek Basınç Hattı Filtrelerinin Tasarımı, Yerli İmalatı ve Optimizasyonu
Hüseyin Gümüş – Mesa Makina
Ali Öztürk – Necmettin Erbakan Üniversitesi
Bu çalışmada yüksek basınç hattı filtrelerinin tasarımı, gövde ağırlık optimizasyonu ve performans testlerinin yapılarak doğrulanması ele alınmıştır. Daha önce Mesa Makina bünyesinde gerçekleştirilen çalışmalarda, sadece 63 lt/dk hidrolik yüksek basınç hattı filtre muhafazasının tasarımı, test ünitesinin tasarımı ve bu muhafazanın test edilmesi çalışmaları gerçekleştirilmiştir. 63 lt/dk kapasiteli muhafazanın tasarımında da sadece iç taban radyüsünün optimizasyonu gerçekleştirilmişken bu çalışmada ise farklı olarak, 40 lt/dk ve 250 lt/dk modellerine ait filtre muhafazalarının gövde kalınlığı optimizasyonu ve performans testleri gerçekleştirilmiştir. Ağırlığı azaltma çabalarından dolayı gerçekleştirilen sonlu elemanlarla optimizasyon çalışmalarında, sadece taban radyüsü değil, gövde kalınlığı ve muhafazaların döküm çıkma açısının da etkisi incelenerek kapsamlı bir optimizasyon çalışması gerçekleştirilmiştir. Tasarım yapılırken döküm çıkma açısı incelenmiş ve 1° döküm çıkma açısının parça üzerindeki gerilmeyi % 4,27 azalttığı tespit edilmiştir. Yapılan optimizasyon sonucunda, 40 lt/dk filtre muhafazasının ağırlığı % 18,5 azaltılırken, 250 lt/dk filtre muhafazasının ağırlığı gerekli mukavemeti sağlamak amacıyla % 6,1 arttırılmıştır. Optimizasyonu yapılan filtre muhafazaları kullanılarak yüksek basınç hattı filtrelerinin performans testleri filtre test makinesiyle yapılmıştır. Performans test sonuçları ve teorik hesaplamalar ile filtrelerin doğrulamaları gerçekleştirilmiştir. Testler, Firmamız tarafından tamamlanan TÜBİTAK 1511 Öncelikli Alanlar Projesi kapsamında tasarlanıp imal edilen test makinasında gerçekleştirilmiştir. Çalışma sonunda, prototip filtre gövdeleri için standartlara uygun katalog değerleri oluşturularak ticarileşmesi yolunda önemli bir adım atılmıştır.
Gelişmiş Korozyon Direncine Sahip Bağlantı Kelepçesinin Tasarımı ve Geliştirilmesi
Mustafa Açangül, Fatma Alireisoğlu, Adnan Tosunoğlu – LMC Makina
Adem Korkmaz – Twin Arge Mühendislik
Osman Çulha – Dokuz Eylül Üniversitesi

Bu çalışma ile hidrolik ve pnömatik alanında kullanılan akışkan taşıyan ve değişken basınç altında çalışan boru bağlantılarının kelepçelenmesi için özgün tasarım ve malzemeye sahip bir ürün geliştirilmesi hedeflenmiştir. Çalışma ortamındaki korozif etkenler nedeni ile kelepçe ve bağlantı yollarının ömrü olumsuz etkilenmekte ve kullanıldığı yerlerde ek maliyetler ortaya çıkmaktadır. Bu sorunu ortadan kaldırmak için yerli üretimi olmayan korozyona karşı dirençli yeni bir bağlantı kelepçesi geliştirilmiştir.

Bu çalışma özelinde, korozyon direncini arttırmak ve farklı kelepçe tasarımları ve kelepçe mimarisi (montajı) oluşturulması amacı ile katma değer ve rekabet avantajı sağlayacak alternatif kelepçe tasarımlarının ortaya konulması sağlanmıştır. Tasarımların doğrulama ve geçerli kılma süreçleri, prototip üretim ve test işlemleriyle 4000 saate kadar korozyona karşı direnç gösterebilen bir bağlantı kelepçesinin üretilebilirliği doğrulanmıştır. Böylelikle, çalışma kapsamında ortaya konulan tasarımların maliyet, fiziksel özellikler açısından indekslenmesi sağlanmıştır.

Hidrolik Ön Yükleyici Valflerde BS EN 12525:2000+A2:2010 Standardına Uygun Olarak Operatör Güvenliğini Sağlamak İçin Sürgü Kontrol ve Kilitleme Mekanizması Tasarımı
Nilgün Koru, Gökay Uymaz – Hema Endüstri
Ön yükleyici valfler, içindeki sürgülerin hareketi ile pompadan gelen hidrolik akışkanı silindirlere yönlendirerek kepçe gibi ekipmanların indirme-kaldırma ve yükleme-boşaltma gibi işlevlerini yerine getirmesini sağlayan hidrolik elemanlardır. Ön yükleyici valfler genellikle iki tip sürgüye sahiptir. Birinci sürgü ön yükleyicinin bom silindirlerinin indirme-kaldırma işlevini sağlar, bunun yanında yüzdürme işlevini de gerçekleştirebilir. İkinci sürgü ise ön yükleyicinin kepçe silindirlerinin doldurma-boşaltma işlevini yerine getirir, opsiyonel olarak hızlı boşaltma (regenerative) işlevini de gerçekleştirir. Bu işlevleri yerine getirirken motor çalışmadığı esnada herhangi bir kazaya sebebiyet vermemek ve operatör güvenliğinin sağlamak büyük önem arz etmektedir. Bu bildiride BS EN 12525:2000+A2:2010 standardına göre operatör güvenliğinin sağlanması için bütün sürgüleri kilitleyen mekanizma tasarımından bahsedilmekte ve tek hareket ile kilitleme yapabilen tasarım tanıtılmaktadır.
Sızdırmazlık Teknolojilerinde Kompozit Malzemeler ile Tasarım
Öz Erman Arusan, Ezgi Özgünerge Falay, Burcu Çalışkanelli – Arnes Mekanik
Malzeme teknolojisindeki gelişmeler ile birlikte, kompozit malzemeler sanayi ve teknoloji uygulamalarında gittikçe artan oranlarda kullanılmaya başlanmıştır. Kompozit malzemeler havacılık ve uzay, robot, kimya, inşaat ve yapı, otomotiv, elektrik-elektronik, gıda ve tarım sektörleri gibi çok çeşitli alanlarda kullanılabilmektedir. Son yıllarda hızla gelişen malzeme teknolojisi, diğer sektörlerde olduğu gibi sızdırmazlık sektöründe de kompozit özellikteki mühendislik plastiklerinin yaygın bir şekilde kullanılmasını sağlamıştır. Bu bildiride, mühendislik plastiklerinin gelişimi ve sızdırmazlık teknolojilerinde kullanım alanları ile ilgili detaylı bilgi verilmiştir. Ayrıca, sızdırmazlık sektöründe kullanılan mühendislik plastiği türlerinin mekanik ve tribolojik özellikleri ile sızdırmazlık performansları karşılaştırılıp, avantajlarına ve dezavantajlarına göre kullanım alanlarında yarattıkları farklar belirtilmiştir.
Tarım Traktörlerinde Kullanılan Transmisyon Kontrol Valfinin Tasarımı
Murtaza Atik, Özay Mürkit, Gökay Uymaz – Hema Endüstri
Transmisyon kontrol valfleri; traktör hidrolik sistemlerinde kuyruk miline hareket verme, iki çeker-dört çeker dönüşümü yapma, traktörün ileri geri hareket yönünü belirleme, diferansiyel kilitleme, park freni gibi çeşitli transmisyon fonksiyonlarını kontrol etmektedir. Solenoid valfler, basınç arttırıcı valfler, basınç düşürücü valfler ve minimum basınç valfleri gibi kompenentlerin birlikte kullanıldığı hidrolik, elektro-hidrolik valflerdir. Valf üzerinde sistem basıncını ve sıcaklığını sürekli ölçen ve ECU ile sürekli iletişim halinde olan sensörler mevcuttur. ECU motor devrini, araç hızını ölçen sensörler ile de sürekli haberleşerek transmisyonu kontrol etmek için yazılımda belirtilen güvenlik ve konfor şartlarını sağlayan doğru yöntemleri seçer. Bildiride 140 hp traktörlerde kullanılan transmisyonun fonksiyonlarının kontrolü için tasarlanan trasmisyon kontrol valflerinin tasarım ve test süreçlerinden bahsedilmiştir.
Elektro-Hidrostatik Eyleyicilerde Dinamik Direngenliğin Matematiksel İncelemesi
Ahmet Can Afatsun – Repkon Dynamics
Yüksek verim başta olmak üzere birçok avantajı nedeniyle özellikle havacılık sistemlerinde pompa kontrollü Elektro-Hidrostatik Eyleyicilerin (EHA) kullanımı geleneksel merkezi pompalı valf kontrollü eyleyicilere göre yaygınlaşmaktadır. Ancak dinamik başarımları karşılaştırıldığında pompa kontrollü sistemlerin valf kontrollü sistemlere göre geride kaldığı görülmektedir. Havacılık standartlarında eyleyiciler için belirlenmiş birçok başarım ölçütü arasında, eyleyicinin periyodik bozuculara karşı yanıtı ile ilgilenen dinamik direngenlik de bulunmaktadır. Bu bildiride bir EHA’nın dinamik direngenlik karakteri matematiksel modeli üzerinden incelenmiş ve edinilen çıkarımlar sunulmuştur.
Bir Helikoptere Ait Ana Rotor Hidrolik Kontrol Sisteminin Modellenmesi ve Test Düzeneğiyle Doğrulanması
Hasan Ali Düzağaç, Erhan Erbay – Tusaş
Hakan Çalışkan, Raif Tuna Balkan – Orta Doğu Teknik Üniversitesi
Helikopterin temel manevra kabiliyetleri, helikopterin ana rotoruna bağlı her bir pal açısının kontrol edilerek istenen kuvvetlerin elde edilmesiyle sağlanmaktadır. Pal açıları kontrolü, ana rotor üzerindeki mekanizmalarla; bu mekanizmaların konum kontrolü ise, ana rotor hidrolik kontrol eyleyicileri vasıtasıyla yapılmaktadır. Bu çalışmada; bir helikoptere ait ana rotor hidrolik kontrol sisteminin lineer olmayan matematiksel modeli MATLAB®/Simulink® programları ile türetilmiş, modele ait benzetim sonuçları elde edilmiş ve bu sonuçlar, ilgili kontrol sistemini aynı ölçekte yansıtan bir test düzeneğinden elde edilen sonuçlar ile kıyaslanmıştır. Matematiksel model içerisine; pilot girdileri ile kontrol eyleyicilerinin çıktıları arasındaki kinematik model, birbiriyle özdeş olan her bir silindirin hidrolik sistem modeli ve iletim mekanizması modeli, eyleyici çıktıları neticesinde elde edilen helikopter yalpa plakasına ait yunuslama ve yuvarlanma açılarının hesaplamaları dâhil edilmiştir. Test düzeneği; uçuş kontrol eyleyicileri, her bir eyleyiciyi yüklemek için kullanılan dış yükleme eyleyicileri ve pilot girdilerini temsil etmek için kullanılan pilot girdi eyleyicilerinden oluşmaktadır. Test düzeneğinde toplam 5 farklı frekansta tek bir genlik değeri için veri toplanmıştır. Elde edilen veri benzetim modeliyle elde edilerek iki veriye ait genlik ve faz diyagramları kıyaslanmıştır. Karşılaştırma sonucunda, sistem modelinin doğrulaması yapılmıştır.
Hidrolik Silindirlerde Silindir Mil Malzemesi ve Kaplama Özellikleri
İlyas Genç – NSK Otomotiv
Ali Zop, Fatma Öz, Ferhan Fıçıcı – Hidromek
Bu çalışmada, hidrolik silindir rod malzemesinin sahip olması gereken özellikler incelenmiştir. Literatür taraması yapılarak bu konuda tavsiye edilen alternatif malzeme türleri incelenmiştir. Karla mücadele çalışmalarında kullanılan ekipmanların silindir rodlarında karşılaşılan arızaların giderilmesi için kök neden tespit çalışması yapılmıştır. Yapılan literatür çalışması ile saha geri bildirimlerimleri birlikte değerlendirilerek arızaların çözümünde yol haritası belirlenmiştir. Bu çalışma sonucunda karla mücadelede kullanılan silidir arızaları giderilmiştir. Saha uygulamaları ve testleri yapılmıştır.
Mobil Hidrolik Oransal Yön Kontrol Valflerinde Sürgünün Konum Kontrolü ve 1B Simülasyonda PID Optimizasyonu
Burak Alkan, Uğur Yalçınkaya – Akon Hidrolik
Aytaç Gören – Dokuz Eylül Üniversitesi
Mobil hidrolik valflerin kontrol edilmesi söz konusu olduğunda, geleneksel yöntem olan manuel kontrol yöntemi teknolojinin de gelişmesiyle birlikte yerini elektronik komponentler ve bunları kontrol eden yazılımlara bırakmıştır. Bu sayede üreticilerin kontrol kabiliyetini ve verimliliği arttırmakta olup güvenlik açısından da önemli bir yere sahiptir.Bu çalışmaya konu olan kapalı sistem elektronik kontrolcülerden herhangi biri tercih edilirken, uygulanacağı sistemin niteliğine göre karar verilmelidir.Yapılan literatür araştırmaları ışığında kapalı sistem mobil hidrolik yön kontrol valfi amesim 1B simülasyon programında modellenerek PID parametreleri amesim optimizasyon modülü ile optimize edilmiştir ve simülasyon sonucu test sonuçları ile karşılaştırılmıştır.
Soğutma Sistemleri için Özel Çözümler
Murat Özsezer – SMC Turkey Otomasyon
Soğutma hatları, özellikle metal işleme sektöründe sürekli olarak partikül, çapak gibi materyaller barındırır. Bu materyaller özellikle akışkanın kontrolü için kullanılan ekipmanlar, ayrıca soğutulan işleme parçalarının kalitesi için olumsuz şartlar oluşturur. Filtreleme bu aşamada büyük önem taşımaktadır. Endüstriyel filtre grubu, aletsiz bakım, kendi kendine temizleme operasyonu gibi özellikler sunarak kullanıcıların proseslerini iyileştirmekle kalmıyor, bakım gereksinimlerini de minimum seviyelere indiriyor.
Hidrolik Şok Sönümleyici Valf Tasarımı ve Zamana Bağlı HAD Analizleri
Gürkan Topbaş, Seçkin Çelebi- HKTM
Zekeriya Parlak – Sakarya Üniversitesi
Binalarda, köprülerde, viyadüklerde, makinalarda, içinden akışkan geçen boru hatlarında, büyük vanalarda, pompalarda, valflerde zorlayıcı iç ve dış etkilerden dolayı oluşan titreşimlerin sönümlenebilmesi, aksamın diğer kısımlarının titreşimden zarar görmemesi ve stabil bir çalışma için şok sönümleyiciler kullanılır. Hidrolik şok sönümleyiciler tüm bunları dinamik yer değiştirmeyi minimuma indirerek gerçekleştirir. Bu çalışmada, hidrolik şok sönümleyiciler için yay ve şim (pul) kombinasyonuna sahip sıkışma ve genleşme valfleri tasarımı yapılmış ve sönümleyicinin sadece sıkışma periyodunda, kuvvet-yer değiştirme ilişkisini yakalayabilmek için zamana bağlı, deforme olan hücre ağı yapısına sahip hesaplamalı akışkanlar dinamiği (HAD) analizleri gerçekleştirilmiştir. Analizlerde farklı piston hızları, şim valf rijitliği, by-pass kanalının açık/kapalı olması, sıkışma ve genişleme valflerindeki geçiş kanallarının sayısı ve çapı ve yağ cinsi tasarım parametrelerinin, sönümleyicinin sönüm kuvveti, valfler üzerinde meydan gelen kuvvet ve valflerin açılma değeri üzerindeki etkileri incelenmiştir. Elde edilen bu neticeler ile imalat ve test aşamasından önce tasarım koşulları değerlendirilmiştir.
Hidrolik Silindirlerden Servo Silindirlere Geçiş
Mustafa Uğur Doğan – Hid-Tek
Hidrolik iş elemanları, hidrolik enerjisini hareket enerjisine çevirirler. Doğrusal hareket elde edilenlere, Hidrolik Silindir denir. Yapılacak işin şekline göre hidrolik sistemler presler de fikstürlerde makine üretiminde yaygınca kullanılan iş elemanlarıdır. Hidrolik akışkanın yüksek tonajlara çıkma kolaylığı yüzyıllardır insanlığa hizmet etmiştir. Günümüzde akışkanlar mekaniği hidroliği kontrol etmek için hidrolik valfler selonoid valfler, oransal valfler, servo valfler ile bu gücü kontrollü hale getirmek için birçok ekipmanla kullanılmaktadır. Ancak bu ekipmanları biribiri içinde eşzaman çalıştırmak değişen sıcaklık şartları ve izlenebilirlik, hareket hassasiyeti gibi eksikliklerinden insanları Servo kontrollü silindirlere doğru yönlendirmiştir. Servo kontrollü silindirler konum hassasiyeti, hız, verilerin saklanması, üretirken kontrol etme yeteneği sayesinde gün geçtikçe belirli tonajlarda hidrolik ile yarışır hale gelmiştir. Gün geçtikçe üretim hatlarımız daha az insanlı, kaliteyi üretirken sağlayan hale gelmektedir. İste tam burada servo presler bize cevap vermeye başlayacaktır.
Enerji Kazanımlı Hidrostatik İletim Sisteminde Performans ve Yakıt Tüketiminin Model Tabanlı Sistem Simülasyonu Yaklaşımı ile İncelenmesi
Mustafa Yosun – DTA Mühendislik
İzzet Özcan – Nurol Makine
Hidrostatik iletim sistemleri, genellikle iş makinelerinde, ağır taşıtlarda, içten yanmalı motorun gücünü kontrollü bir şekilde aktarmak için kullanılır. Kullanılan teknoloji, iletim sistemlerinin performansını ve enerji tasarrufunu doğrudan etkilemektedir. Sistemlerin gerçek çalışma şartlarındaki davranışına göre sistem mimarisini tasarlamak ve boyutlandırmak gerekir. Hidrostatik iletim teknolojisinin kullanıldığı bir alan olan forkliftlerin yakıt tüketimini ölçmek için standart olarak VDI çevrimi kullanılabilir. Bu çalışmada, model tabanlı sistem simülasyonu yaklaşımı ile bir hidrostatik iletim sisteminin geleneksel ve enerji kazanımlı mimarilerinin fonksiyonel modeli oluşturulmuş, standart bir çevrim süresince sistemin çalışma performansı analiz edilmiştir. Yapılan uygulamada hidrostatik iletim sistemindeki hidrolik akümülatörler ve oransal valflerinin denetimi sayesinde enerji kazanımı sağlanmıştır. Bu sayede geleneksel ve enerji kazanımlı iletim sisteminin davranışı analiz edilip, performans ve yakıt tüketimi üzerine etkileri incelenmiştir.
Tersinir Hidrolik Fan Sürücü Sistemi
Arif Kalyoncu – Mert Teknik

Günümüzde kullandığımız soğutma sistemlerinde fan tahriki belirlenirken tüm faktörler dikkatlice ele alınmalıdır. Sistem tasarımını oluştururken üzerinde durulacak en önemli faktör tersinir sistemin gerekli olup olmadığını belirlenmesidir. Tersinir olma özelliği gerekli ise hidrolik fan sürücü en iyi seçim olacaktır.

Bu bildiride, tersinir fan sürücü teknolojisinin halihazırda kullanılmakta olan temel sistemlerinin yanında, geçmişte nadiren kullanılan ve günümüzde iyileştirme/geliştirme çalışmalarıyla optimize edilen bir sistem anlatılacak ve tersinir olma işlevine sahip hidrolik fan sürücü sistemlerinin kilit noktaları gözden geçirilecektir.